Tuncay Akça: Adile Naşit beni evlatlık almak istedi
'Hababam Sınıfı'nın 'Bacaksız' lakaplı öğrencisi Tuncay Akça konuk olduğu bir programda keşfedilme hikayaesini anlattı ve "Adile Naşit beni evlatlık
Yeşilçam’ın efsane filmlerinden ‘Hababam Sınıfı’nda ‘Bacaksız’ rolüne hayat veren Tuncay Akça katıldığı ‘Kim Seslendirdi’ adlı YouTube programında keşfedilme hikayesini anlattı. Akça şu ifadeleri kullandı:
“AYAKKABICI BOYACISIYKEN ERTEM EĞİLMEZ KEŞFETTİ”
“Ertem Eğilmez tarafından keşfedildim. Yaşım 12’ydi. Ortaokula yeni başlamıştım. Ayakkabı boyacılığı yapan ufak tefek bir çocuktum. Kahveciye, manava, kasaba yardım eden birisiydim. Sonra bir gün okulda aşağıdan yukarıya doğru ‘Mahmut hoca, Mahmut hoca’ diye bağırttırdılar bizi. O ara meğer bizim okul hastane olmuş Mahmut hocaya da sahte bir diploma vermişler biz de okulun öğrencileri olarak bağırdık.”
“Sonra bir gün beni arkadaşım ısrarla filmin çekildiği sete götürmek istedi. Ben de ayakkabı boyacılığı yapıyordum, sete gittim. Birileri bir şeyler çekiyor falan. Ben de orada bir sahnede güldüm. Ertem abi Adile ablaya bir laf söyledi,. Ama bir buçuk dakika o lafa güldüm. Ertem abi orada ‘stop’ dedi, şöyle bir baktı bana. Ben ileri gittim yine gülüyorum. Sonra ara verdi beni çağırdı ayakkabısını boyattı. 10 lira para verdi bana, ‘Ayıp değil mi oğlum burada iş yapıyoruz’ dedi. Özür diledim ama yüzüne bakamıyorum. Oradaki abilerin de ayakkabılarını boyadım.”
Ertem Eğilmez
“Birkaç gün geçti aradan, o gülmem Ertem abinin hoşuna gitmiş beni çağırdı ‘Normal gülüşüm abi’ dedim. Samimiyet kurmaya başladık Adile ablayla, Ertem abiyle. Sonra Ertem abi bana – ‘Yarın sen üniforman ve çantanla gel’ dedi. Ben de boya sandığımı da alıp gittim. ‘Geç bakalım şunlara bir gül’ dedi. Geçtim, üç prova yaptı bir seferde çekti beni. Baktı ki bende bir ışık var. ‘Yarın itfaiyeye gel’ dedi. Gittim orada Tarık Akan, Kemal Sunal, Halit Akçatepe sırılsıklamdı ben de elimde şemsiye ile onlara güldüm. Gülüşümle sinemaya girişim oldu.”
“BAYRAMLARDA ADİLE ABLAYA GİDERDİM”
Tuncay Akça ‘Bizim Aile’ filminde annesi rolünü oynayan Adile Naşit ile ilgili de “Adile Naşit öldüğünde o televizyonun karşısında 3 saat donmuş kalmışım. Beni evlatlık almak istemişti. Balmumcu’da otururdu. Ben bayramlarda Adile ablaya portakal, mandalina alır giderdim. Saat 11.00 gibi Adile abla kahvaltı hazırlar birlikte kahvaltı yapardık. Onunla uzun yıllar anılarım oldu” dedi.
1950’de kendisi gibi tiyatro oyuncusu olan Ziya Keskiner ile evlenenen Adile Naşit, 1952 yılında oğlu Ahmet’i kucağına almıştı. İkokul 2. sınıfa gittiğinde rahatsızlanan ve kalbinin doğuştan delik olduğu ortaya çıkan Ahmet uzun yıllar okula gidememişti. 16 Haziran 1966’da yapılan operasyon çok başarılı geçti derken, Ahmet fenalaşarak komaya girmiş ve bir daha da uyanamamıştı.
