Apple, Çin pazarındaki uzun süredir devam eden daralma sürecine 2025’in ikinci çeyreğinde beklenmedik bir dönüş yaptı. Counterpoint Research tarafından yayımlanan verilere göre, iPhone satışları yıllık bazda %8 oranında artış gösterdi. Bu artış, sadece şirketin Çin’deki performansını değil, aynı zamanda küresel stratejisini de doğrudan etkileyebilecek güçlü bir sinyal niteliği taşıyor.
Apple’ın bu toparlanmasında Mayıs ayında uyguladığı agresif fiyat politikası ile birlikte Çin hükümeti tarafından sağlanan sübvansiyon programları etkili oldu. Hem tüketici ilgisini yeniden çekmeyi başaran Apple hem de rakiplerinin zayıfladığı bir dönemi avantaja çevirdi.
iPhone Satışlarında İki Yıllık Gerileme Sonlandı
İki yıl süren gerileme sürecinin ardından iPhone satışlarının yeniden artışa geçmesi, teknoloji devinin Çin’deki varlığını yeniden güçlendirdi. 2022’nin üçüncü çeyreğinden bu yana yalnızca bir çeyrek hariç her dönemde gelir kaybı yaşayan Apple, sonunda bu olumsuz gidişata dur dedi.
Ancak bu yükselişin arka planı yalnızca fiyat indirimleriyle sınırlı değil. Çin’de artan düzenleyici baskılar ve kamu kurumlarında iPhone kullanımına yönelik kısıtlamalara rağmen, Apple’ın marka gücü ve ekosistemi tüketicileri cezbetmeye devam ediyor. Aynı zamanda Huawei ve Xiaomi gibi yerli devlerin yükselişi, Apple’a olan ilgiyi ciddi biçimde sarsmıştı. Bu nedenle gelen son veriler, hem şaşırtıcı hem de stratejik olarak son derece değerli.

Apple, Pazar Payında Üçüncülüğe Yükseldi
Çin, Apple’ın küresel satışlarının yaklaşık %20’sini oluşturuyor ve bu nedenle ülkedeki performans, firmanın dünya çapındaki dengelerini de etkiliyor. 2025’in ikinci çeyreğinde, Huawei yıllık bazda %12’lik bir büyüme ile liderliğini sürdürürken, Vivo %9 oranında düşüş yaşadı. Apple ise bu süreçte pazarın üçüncü sırasına yerleşti.
Öte yandan, Xiaomi ve Oppo’nun fiyat/performans odaklı modelleri, Apple’a alternatif arayan kullanıcıları çekmeye devam ediyor. Ancak Apple, premium segmentteki ağırlığını koruyor. Çinli kullanıcıların ekosistem uyumluluğuna ve güvenlik gibi kriterlere verdiği önem, Apple’ın bu pazardaki en büyük avantajları arasında yer alıyor.
Görünen o ki, Apple’ın uyguladığı stratejik fiyat indirimi, sadece satışları artırmakla kalmadı; aynı zamanda marka algısının Çin’de yeniden şekillenmesini de sağladı. Özellikle Çin hükümetinin teknoloji politikalarındaki değişim sinyalleri ve tüketici davranışlarındaki farklılaşma, Apple’ın gelecekte bu pazarda daha fazla büyüme ihtimalini güçlendiriyor.