Gelişen teknoloji, enerji üretiminde yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Son dönemde dikkat çeken bir girişim, gelgit enerjisi ve nehir akıntıları kullanarak elektrik üretmeyi hedefliyor. Spiralis adlı bu girişim, yenilikçi tasarımlarla ve 3D yazıcı teknolojisi ile Arşimet vidası bazlı türbinler üreterek, gelgit enerjisinden elektrik üretimini daha verimli ve ekonomik hale getiriyor. Bu yazıda, bu devrim niteliğindeki teknolojiyi, kullanım alanlarını ve potansiyelini derinlemesine inceleyeceğiz.
Gelgit Enerjisi ve Potansiyeli
Gelgit enerjisi, okyanuslardaki gelgit hareketlerinden faydalanarak elektrik üretme yöntemidir. Dünya genelinde gelgitlerin büyük bir potansiyele sahip olduğu bilinse de, gelgit enerjisini verimli şekilde kullanabilmek, çeşitli zorluklar doğuruyor. Bu zorlukların başında, su altı türbinlerinin üretimi ve bakım masrafları geliyor. Geleneksel yöntemlerle üretilen türbinlerin yapımı ve bakımı oldukça pahalıya mal oluyor. Ancak Spiralis girişimi, 3D yazıcı teknolojisini kullanarak bu maliyetleri ciddi oranda düşürmeyi başardı.
Arşimet Vidası Tasarımıyla Verimli Elektrik Üretimi
Spiralis, Arşimet vidası tasarımını geliştirerek, deniz akıntılarından daha fazla enerji elde edilmesini sağladı. Arşimet vidası, suyun hareketiyle dönen bir vida türbinidir. Ancak Spiralis, bu tasarımı kabuklu deniz canlılarının şekline benzeterek, kenarlarına yerleştirilen kanatçıklarla tork üretimini artırdı. Bu tasarım, kanat açıklığının kısa olması sayesinde malzemenin aşırı yük altına girmesini engelliyor ve türbinin verimliliğini artırıyor. Ayrıca, bu türbinler geri dönüştürülebilir plastik malzemelerle üretiliyor, bu da hem maliyetleri düşürüyor hem de çevre dostu bir üretim süreci sağlıyor.
3D Yazıcı ile Hızlı ve Uygun Maliyetli Üretim
Spiralis’in en dikkat çeken özelliklerinden biri, türbinlerin 3D yazıcı teknolojisiyle üretilebilmesi. Bu sayede, türbinler sadece 1 hafta içinde üretilebiliyor. Kurulum sırasında, gereken ekipmanlar sahaya nakledilip, burada türbinler hızlı bir şekilde basılabiliyor. Bu teknoloji, büyük projeler için zaman kazandırırken, aynı zamanda maliyetleri de ciddi şekilde düşürüyor. Örneğin, İstanbul veya Çanakkale Boğazları gibi bol akıntılı bölgelerde, 1 yıl içerisinde 50’den fazla türbin kurulabilir. Bu hızda üretim, bölgesel elektrik ihtiyacını karşılamak için büyük bir avantaj sağlıyor.
Türbinlerin Çevre Dostu Özellikleri
Geleneksel türbinlerin deniz canlılarına zarar vermesi, çevreyi olumsuz etkileyen bir diğer sorundu. Spiralis’in geliştirdiği türbinler, hızlı dönmeyen ve keskin kenarları olmayan tasarımı sayesinde, deniz ekosistemini bozmuyor. Bu özellik, türbinlerin çevreye zarar vermeden enerji üretmesine olanak tanıyor. Ayrıca, türbinlerin yüzeyde bir duba gibi suya batırılarak kurulması, çevresel etkiyi en aza indiriyor.
Küçükten Büyüğe: Türbin Kapasitesi ve Testler
Spiralis, türbinlerinin çeşitli büyüklüklerde üretilebileceğini belirtiyor. En küçük türbin bile 10 kW elektrik üretebilecek kapasiteye sahip olacak. Şu ana kadar yapılan testlerde, türbinlerin 2,5 kW enerji ürettiği görülmüş. Ancak firma, 500 kW kapasiteli türbinler üretmeyi ve bu türbinleri zor kış koşullarında test etmeyi planlıyor. Bu türbinler, test sahası olarak Alderney Adası’nda kullanılacak. Üç adet 500 kW gücünde türbin, adanın yıllık 1,2 milyon litre dizel ile üretilen elektriğini karşılamaya yetecek.
Türkiye İçin Potansiyel Uygulamalar
Bu sistemin Türkiye’deki boğazlardaki yüzey akıntıları için son derece uygun olabileceği söylenebilir. Özellikle İstanbul ve Çanakkale Boğazları gibi akıntıların güçlü olduğu bölgelerde, büyük şehirlerin elektriğini karşılamak mümkün olmasa da, şehir içi enerji ihtiyacı için verimli bir çözüm sunabilir. Ayrıca, bu tür sistemler, baraj yapılmamış nehir yataklarına eklenerek hidroelektrik kapasitemizin artırılmasına da olanak tanıyabilir. Bu sayede, çevreye zarar vermeden enerji üretmek mümkün olacak.
Testler ve Gelecek Planları
Spiralis, 2028 yılına kadar geliştirdiği türbinlerin şebekeye bağlanması için çalışmalarını sürdürüyor. Şu an için ilk test türbininin denize indirilmesi bekleniyor. Bu türbinlerden elde edilecek geri bildirimler ve tasarım iyileştirmeleri ile türbinlerin verimliliği ve dayanıklılığı artırılacak. İngiltere’nin çevresindeki gelgit akıntılarından şebeke ihtiyacının %11’inin karşılanabileceği düşünülüyor. Türkiye’deki potansiyel de göz önünde bulundurulduğunda, gelgit enerjisiyle elektrik üretimi büyük bir önem taşıyor.