Yapay zekâ günümüzde yalnızca teknolojik gelişmeleri değil, aynı zamanda bilimsel araştırmaları da derinden etkilemeye başladı. Artık birçok tez, proje ve akademik yayın yapay zekâ destekli sistemlerden faydalanıyor. Ancak bu dönüşüm, beraberinde ciddi etik tartışmaları da getiriyor. Son olarak MIT, yapay zekâ destekli bir doktora tezini iptal ederek tüm akademik dünyada yankı uyandırdı.
Tez Neden Gündeme Geldi?
Massachusetts Institute of Technology (MIT), 17 Mayıs 2025’te yaptığı açıklamada, ekonomi bölümünde hazırlanmış bir doktora tezinin geçersiz sayıldığını duyurdu. Bu tez, yapay zekâ ve bilimsel üretkenlik arasındaki ilişkiyi konu alıyor, özellikle büyük bir laboratuvarda AI destekli sistemlerin kullanılmasıyla birlikte patent ve araştırma verimliliğindeki artışı inceliyordu.
Tez, sadece akademik verilerle değil, aynı zamanda dikkat çekici bir bulguyla da öne çıkıyordu: Yapay zekâ ile çalışan araştırmacıların iş memnuniyetinin düştüğü tespit edilmişti. Bu bulgu, verimliliğin yükselmesine rağmen insan tatmininin azaldığını göstererek hem akademik hem etik açıdan önemli bir tartışmayı tetikledi.
Ünlü Ekonomistlerden Tam Destek
Tezin ön baskısı arXiv platformunda yayımlandığında, dünyaca ünlü ekonomistler Daron Acemoglu ve David Autor tarafından övgüyle karşılandı. Acemoglu, çalışmayı “verimlilik tartışmalarında dönüm noktası” olarak nitelendirirken, Autor ise “hayranlık uyandırıcı bir analiz” yorumunda bulundu.

Ayrıca bu tez, ekonomi alanında dünyanın en saygın akademik yayınlarından biri olan The Quarterly Journal of Economics’e gönderilmişti. Ancak bu başarı hikâyesi, çok geçmeden yerini şüpheye bıraktı.
Şüpheler Akademik Krize Dönüştü
Ocak 2025’te, alanında uzman bir bilgisayar bilimci, tezde yer alan verilerin doğruluğu konusunda kuşkularını dile getirdi. Bu iddialar üzerine MIT, akademik etik soruşturması başlattı. Kapsamlı inceleme sonucunda, tezdeki verilerin “ciddi şekilde güvenilmez” olduğu tespit edildi ve çalışma geçersiz sayıldı. Öğrencinin ismi resmi olarak açıklanmasa da, arXiv’de yer alan bilgiler sayesinde yazarın Aidan Toner-Rodgers olduğu ortaya çıktı.
Yayın Etiği Tartışmaları Alevlendi
Tez halen arXiv platformunda erişime açık durumda. MIT, bu içeriğin kaldırılmasını talep etti; ancak arXiv politikaları gereği yalnızca yazar tarafından kaldırma işlemi yapılabiliyor. Bu durum, yayın etiği konusunda yeni bir çatışmayı gözler önüne serdi. Çünkü üniversite düzeyinde alınan kararlar, dijital platformlar üzerinde aynı etkiyi yaratamıyor.
Yapay Zekânın Rolü Yeniden Tartışılıyor
Bu olay, bilimsel üretimde yapay zekânın sınırları hakkında daha fazla soru doğurdu. Araştırma süreçlerinde AI teknolojileri, veri toplama, analiz ve yazım desteği sağlasa da, “Bu destek nerede başlar, nerede manipülasyona dönüşür?” sorusu, henüz net bir cevaba sahip değil.
Ayrıca bu örnek, üniversitelerin etik politikalarını güncellemesi gerektiğini de gösteriyor. Artık AI, yalnızca bir araç değil; çoğu zaman araştırmanın merkezinde yer alan bir bileşen haline geldi.
Geleceğe Yönelik Zorunlu Adımlar
Bu kriz, sadece MIT’yi değil, tüm akademik camiayı etkileyen bir kırılma noktası oldu. Yapılması gerekenler artık çok daha net:
- Yapay zekâ katkısı şeffaf şekilde beyan edilmeli.
- AI ile oluşturulan veriler, bağımsız doğrulama süreçlerinden geçirilmeli.
- Ön baskı platformları da, ciddi şikâyetler sonrası içerikleri değerlendirme yetkisine sahip olmalı.
- Üniversiteler, AI destekli çalışmalar için ayrı etik komiteler kurmalı.
Bilimsel Güvenlikte Yeni Dönem
MIT’nin bu kararı, akademik prestijin yalnızca başarıyla değil, şeffaflık ve doğruluk gibi temel değerlerle korunabileceğini bir kez daha gösterdi. Yapay zekâ, gelecekte akademiyi daha da ileri taşıyabilir. Ancak bu ilerleme, ancak etik kurallarla çevrelenmiş bir zeminde gerçekleşirse güven verici olabilir.