n11.com, Türkiye’nin önde gelen e-ticaret platformlarından biri olarak kurulduğu günden bu yana sektörde önemli bir yer tuttu. Ancak son gelişmeler, Türkiye’deki yerli e-ticaret platformlarının son temsilcisinin de el değiştirdiğini ortaya koydu. Rekabet Kurumu, n11’in Abu Dabi merkezli DMSF Holding tarafından satın alınmasına onay verdi. Bu kararla birlikte, n11’in artık yabancı bir sermaye yapısına dâhil olduğu resmiyet kazandı.
3 Yılda 3 Kez El Değiştirdi
Kuruluşundan bu yana birçok kez el değiştiren n11, ilk olarak 2013 yılında Doğuş Grubu ve Güney Koreli SK Group ortaklığında hizmet vermeye başlamıştı. 2023 yılında ise Getir tarafından satın alınan platform, kısa süre sonra Borançılı Teknoloji’ye devredilmişti. Ancak bu yeni ortaklık da uzun ömürlü olmadı. N11, 2025 yılı itibarıyla DMSF Holding bünyesine katılarak üçüncü kez yeni bir sahip bulmuş oldu. Bu durum, e-ticaret alanındaki sermaye dönüşümünü gözler önüne seriyor.
Rekabet Kurumu’ndan Onay Geldi
Satış sürecinde en kritik aşama, Rekabet Kurumu tarafından verilen izin oldu. Kurum, yaptığı açıklamada n11 Elektronik Ticaret ve Bilişim Hizmetleri AŞ’nin tüm paylarının ve kontrol hakkının DMSF Holding Limited tarafından devralınmasına resmen onay verdiğini duyurdu. Böylece hukuki ve resmi süreç tamamlanmış oldu.
Türkiye’de Yerli E-Ticaret Kalmadı
N11’in satışıyla birlikte Türkiye’deki tüm büyük e-ticaret platformlarının kontrolü yabancı sermayeye geçmiş oldu. Örneğin, Trendyol, Çinli dev Alibaba tarafından 1 milyar 78 milyon dolara satın alınmıştı. Diğer yandan Hepsiburada, Kazakistan merkezli yatırım şirketi Kasp.kz tarafından kontrol ediliyor. Bu tablo, Türkiye’nin dijital pazarlarındaki millî sermaye varlığının neredeyse tamamen ortadan kalktığını gösteriyor.
Yatırımcılar İçin N11 Neden Hâlâ Cazip?
Her ne kadar son yıllarda n11’in kullanıcı sayısında düşüş gözlemlense de marka değeri, altyapısı ve pazaryeri iş modeli hâlâ yatırımcılar için önemli bir fırsat sunuyor. Özellikle Orta Doğulu yatırım grupları, Türkiye’nin stratejik konumunu ve genç tüketici nüfusunu değerlendirmek istiyor. DMSF Holding’in bu yatırımı, Türkiye e-ticaret pazarına olan ilgisinin göstergesi olarak yorumlanıyor.
Yabancı Sermaye Etkisi Ne Getirir?
Uzmanlara göre, yabancı yatırımın artması sektöre sermaye, teknoloji ve global iş modelleri açısından katkı sağlarken, aynı zamanda yerli girişimciler için rekabeti zorlaştırıyor. Bu durum, uzun vadede yerli teknoloji şirketlerinin büyümesini sınırlayabilir. Ayrıca e-ticaret üzerinden elde edilen verilerin yurt dışına akışı da başka bir tartışma konusu olarak karşımıza çıkıyor.
Dijital Bağımsızlık Tartışmaları
E-ticaret sektöründeki bu yapısal dönüşüm, dijital bağımsızlık tartışmalarını da yeniden alevlendirdi. Türkiye’nin dijital altyapısında ve çevrimiçi ticaret alanında kendi kontrolünü kaybetmesi, ekonomi politikaları açısından stratejik bir kırılma olabilir. N11’in satış süreci bu bağlamda sadece bir şirket devri değil, aynı zamanda bir egemenlik tartışmasının parçası haline geliyor.
Yerli Alternatifler Oluşabilir mi?
Peki, bu durum karşısında yeni yerli girişimler doğabilir mi? Teknoloji girişimcileri için hâlâ büyük fırsatlar bulunuyor. Devlet destekleri, KOBİ teşvikleri ve dijital dönüşüm fonları sayesinde Türkiye’de yeni bir dijital pazar inşası mümkün olabilir. Ancak bu girişimlerin başarılı olabilmesi için sürdürülebilir finansman, güçlü bir vizyon ve kullanıcı güveni kritik öneme sahip.