NASA ve Boeing, 2026’nın başlarında, CST-100 Starliner uzay aracını yeniden test etmeye başlayacak. Bu testler, Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) insanlı uçuşlar için yapılacak önemli hazırlıkların bir parçası olarak büyük bir öneme sahip. Ancak, önceki testlerde yaşanan bazı zorluklar, bu yeni test sürecinin daha dikkatli bir şekilde planlanmasına neden oldu. Son insanlı Starliner test uçuşunda yaşanan aksaklıklar, iki astronotu yaklaşık 9 ay boyunca mahsur bırakmıştı. Bu durum, Boeing ve NASA’nın iş birliği içinde ilerleyerek, sistemi daha güvenli hale getirmek adına önemli adımlar atmalarını sağladı.
Starliner’ın İnsanlı Uçuşları İçin Kritik Testler

NASA ve Boeing, CST-100 Starliner sisteminin mürettebat sertifikasyonu için çalışmalarını hızlandırıyor. Bugüne kadar yapılan denemeler, uzay aracının insanlı uçuşlar için gerekli güvenlik seviyesini henüz tam olarak sağlayamadı. Bununla birlikte, 2025 yılına kadar çözülmesi gereken önemli problemler mevcut. Bu problemlerden en önemlisi, itki sistemi ile ilgili yaşanan anormallikler. Boeing ve NASA, bu sorunları çözmek için yoğun bir şekilde çalışmalarını sürdürüyor. İlk olarak, Starliner’ın yörüngede yaşadığı itki sistemi problemlerinin büyük kısmı 2025 yılı boyunca giderilmesi bekleniyor.
Bir sonraki Starliner uçuşu, mürettebat taşıma kapasitesine sahip bir görev olarak planlanıyor. Ancak, NASA’nın öncelikleri doğrultusunda, sadece kargo taşıyan bir uçuş seçeneği de değerlendiriliyor. Bu testin başarıya ulaşması, NASA’nın Uluslararası Uzay İstasyonu’na gerçekleştireceği insanlı görevlerin geleceği açısından kritik bir adım olacak.
Yaşanan Zorluklar ve Çözüm Süreci
Starliner’ın ilk insanlı uçuşunda yaşanan sorunlar, oldukça ciddi sonuçlar doğurmuştu. NASA astronotları Butch Wilmore ve Suni Williams, uçuş sırasında meydana gelen motor ve sistemsel arızalar nedeniyle sekiz gün sürecek görevlerini 9 aya uzatmak zorunda kalmışlardı. Sonuç olarak, bu görevde kullanılan Starliner kapsülü, mürettebatsız olarak Dünya’ya geri dönmüş ve astronotlar, SpaceX Dragon kapsülü ile güvenli bir şekilde yeryüzüne ulaşabilmişti. Bu durum, Boeing ve NASA’nın daha fazla test yapmalarını ve uzay aracını yeniden tasarlamalarını zorunlu kıldı.
Yüzde 70’lik İyileştirme Sağlandı

NASA tarafından yapılan açıklamalara göre, uçuş sırasında tespit edilen ve gözlemlenen sorunların büyük bir kısmı çözülmüş durumda. Bugüne kadar, yaşanan anormalliklerin %70’ten fazla kısmı giderildi. Ancak, hala çözülmesi gereken önemli sorunlar bulunuyor. Starliner’ın yörüngede yaşadığı itki sistemi sorunları, 2025 yılı boyunca devam edecek testlerle çözüme kavuşturulmaya çalışılacak. Bu süreçte, uçuş testlerinin daha da genişletilmesi ve termal modellerin doğrulanması büyük önem taşıyor. Boeing ve NASA, aşırı ısınmayı engellemek için itici darbe profillerini değiştirecek ve termal bariyerler ekleyecek.
Test Süreçlerinde Yeni İyileştirmeler
Önümüzdeki testlerde, Starliner’ın termal koruma sistemleri de test edilecek. NASA ve Boeing, “doghouse” bölmesi olarak adlandırılan alanda iyileştirmeler yapmayı planlıyor. Bu bölümde, ek termal bariyerler yerleştirilecek ve uçuş sırasında oluşabilecek aşırı ısınma engellenmeye çalışılacak. Bunun yanı sıra, yeni helyum sistemi contaları ile olası sızıntı riskleri minimize edilecek. Tüm bu iyileştirmeler, Starliner’ın daha güvenli bir hale gelmesini sağlayarak gelecekteki mürettebatlı görevlerde ISS‘e güvenli bir şekilde yolculuk yapabilmesini hedefliyor.
2026’da Yeni Bir Başlangıç
NASA ve Boeing, Starliner’ın 2026 yılında yapacağı uçuşla önemli bir dönüm noktasına ulaşmayı planlıyor. Bu uçuş, mürettebat taşıma kapasitesine sahip ilk görev olarak gerçekleştirilecek ve bu görev, Starliner’ın gelecekteki tüm görevleri için bir temel oluşturacak. Uçuş, hem Boeing’in uzay teknolojisi açısından hem de NASA’nın uzay araştırmalarındaki öncelikleri açısından büyük bir anlam taşıyor. Ancak, şimdilik bu testlerin zaman çizelgesi, her iki kurumun yaptığı çalışmalar doğrultusunda değişebilir.