Oğuzhan Koç’tan Sert Spotify Eleştirisi
Son günlerde Spotify’a yönelik eleştiriler, özellikle sanatçılar ve müzikseverler arasında geniş yankı uyandırıyor. Bu eleştirilerin fitilini ise şarkıcı Oğuzhan Koç ateşledi. Sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı paylaşımda, listelerin içeriklerinden muhatap bulamama sorununa kadar birçok noktaya değindi. Koç’un sözleri oldukça çarpıcıydı:
“Pop listende rap, rap listende arabesk, yeni çıkanlarda eski şarkılar yer alıyor. Sanatçı olarak muhatap bulamıyoruz. Sene 2025 olmuş, hâlâ bir müzik tanrısına şarkı sunup ‘umarız beğenir’ diye bekliyoruz. Bu ülkede nitelikli müzik üreten müzisyenlerin de desteklenmesi gerekiyor.”
Bu paylaşım, sadece hayranların değil, devlet yetkililerinin de dikkatini çekti.
Bakan Yardımcısı Mumcu’dan Spotify’a Eleştiri
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Oğuzhan Koç’un açıklamalarını alıntılayarak önemli eleştirilerde bulundu. Spotify gibi küresel dijital platformların, Türkiye’deki kullanıcı sayısına rağmen hâlâ temsilcilik açmadığını vurgulayan Mumcu, şu ifadeleri kullandı:
“Sanatçılarımızın muhatap bulamaması yapıcı bir diyalogla çözülmesi gereken ciddi bir sorundur. İçerik algoritmalarında nitelikten çok sansasyona öncelik veriliyor. Argo, şiddet ve yasa dışı madde kullanımını özendiren içeriklerin öne çıkarılması kabul edilemez.”
Mumcu ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak her zaman nitelikli müzik üreten sanatçıların yanında olduklarını da belirtti. Dijital platformların da aynı sorumluluğu taşıması gerektiğinin altını çizdi.

Spotify Sessizliğini Bozdu: “Türk Sanatçılar Bizim İçin Önemli”
Yükselen bu eleştiriler üzerine Spotify, CNBC-E aracılığıyla bir açıklama yaptı. Açıklamada, şirketin 2021 yılından bu yana Türkiye’de Ticaret Bakanlığı’na kayıtlı bir tüzel kişilik olarak faaliyet gösterdiği belirtildi. Spotify, Türkiye’de üretim yapan tüm müzisyenlere destek verdiklerini vurguladı.
Spotify’ın açıklamasından öne çıkan bazı ifadeler şu şekildeydi:
“Her yıl sonunda paylaştığımız Wrapped verilerine göre, 2024 yılında en çok dinlenen ilk 10 sanatçının tamamı Türk sanatçılardan oluşuyor. Aynı şekilde, ilk 10 şarkının da hepsi Türk müzisyenlere ait. Bu da Türkiye müziğinin ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Ayrıca, EQUAL ve RADAR programlarımızla farklı müzik türlerinden yerel sanatçılara desteğimizi sürdürüyoruz.”
Bu açıklama, özellikle dijital platformların yerel kültüre ve sanatçılara karşı sorumluluklarını yeniden gündeme getirdi.
Tartışmanın Odağında Ne Var?
Spotify’a yönelik eleştirilerin temelinde üç ana unsur yer alıyor:
- Editoryal listelerin adil olmaması ve müzik türleri arasında denge gözetilmemesi,
- Sanatçılarla doğrudan iletişim kurulamaması, muhatap bulunamaması,
- Nitelikli içerikler yerine sansasyonel içeriklerin öne çıkarılması.
Bu unsurlar, hem sanat camiasında hem de müzikseverler arasında dijital müzik platformlarına karşı güven sorununa neden oluyor.

Spotify’ın Türkiye Stratejisi Gözden Geçirilecek mi?
Spotify’ın yaptığı açıklama, sorunu çözecek kadar net ve yapıcı bulunmadı. Özellikle yerli sanatçılar, sadece istatistiksel başarılarla değil, doğrudan iletişim ve destek yollarının da geliştirilmesini istiyor.
Bakanlık kanadından gelen tepkiler ve kamuoyundaki baskı, Spotify gibi global platformları daha şeffaf, katılımcı ve kültürel hassasiyetleri gözeten stratejiler geliştirmeye zorlayabilir. Aksi takdirde, dijital müzik dünyasında alternatif yerli platformların güçlenmesi kaçınılmaz hale gelebilir.
Sanatçıların Sesi Duyulmalı
Spotify gibi büyük dijital platformların yerel müziği yalnızca liste verileriyle değil, sürdürülebilir ve şeffaf iş birlikleriyle desteklemesi bekleniyor. Sanatçıların doğrudan ulaşabileceği bir muhatap sistemi, daha adil algoritmalar ve kültürel sorumluluk bilinciyle hareket edilmesi ise bu sürecin vazgeçilmez adımları arasında yer almalı.
Bu süreç, yalnızca Spotify’ın değil, tüm dijital platformların Türkiye’deki varlıklarını ve yaklaşımlarını gözden geçirmesi için önemli bir dönüm noktası olabilir.