Uluslararası bir araştırma ekibi, giderek büyüyen uzay çöpleri sorununa dikkat çekmek ve çözüm bulmak amacıyla Birleşmiş Milletler’e (BM) çağrıda bulundu. NASA Jet Propulsion Laboratory (JPL), Plymouth Üniversitesi ve Teksas Üniversitesi’nden bilim insanlarının liderliğindeki girişim, Dünya yörüngesinin korunmasının BM’nin Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG) kapsamına alınmasını talep etti.
Sorunun Boyutları: Kessler Sendromu Tehlikesi
Son 15 yılda, Dünya yörüngesindeki uydu sayısı hızla artarak 1000’in altından 10 katına çıktı. Görevini tamamlayan uydular, uzay çöplerine dönüşerek diğer nesnelerle çarpışma riskini artırıyor. Bu durum, Kessler Sendromu olarak bilinen, uzayda zincirleme çarpışmaların yeni çöpler oluşturduğu ciddi bir tehlikeyi beraberinde getiriyor.
Uzay çöplerinin yarattığı riskler yalnızca uydularla sınırlı değil; atmosferde meydana gelen kimyasal etkiler de ciddi sonuçlar doğurabilir. Atmosfere yeniden giriş yapan uyduların açığa çıkardığı alüminyum oksit gibi kimyasallar, ozon tabakasına zarar verebilir ve Dünya’nın güneş ışığını yansıtma kapasitesini değiştirerek iklim değişikliğini hızlandırabilir.
Birleşmiş Milletler’den Beklentiler
Araştırmacılar, uzayın güvenliği ve sürdürülebilirliği için BM’nin mevcut Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne (SDG) bir uzay koruma hedefi eklemesi gerektiğini vurguladı. Şu anda SDG 14, deniz ekosistemlerinin korunmasını ve okyanus plastik kirliliğiyle mücadeleyi kapsıyor. Bilim insanları, uzay çöpleri konusunda da benzer bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini savunuyor.
Uzay Artık Sınırsız Bir Kaynak Değil
Uzmanlardan Melissa Quinn, uzayın artık sınırsız bir kaynak olmadığını ve insan faaliyetlerinin baskısı altında olduğunu belirtti. Quinn, uluslararası toplumun bu sorunu birlikte ele alması gerektiğini vurguladı. Araştırmacılar, küresel iş birliği olmaksızın uzay çöpleri sorununa kalıcı bir çözüm getirilemeyeceği konusunda hemfikir.