Yeni bir araştırma, yapay zeka sistemlerinin çağrı merkezlerinde verimlilik sağlamak yerine, çalışanlar üzerindeki baskıyı artırdığını ve sistemin bekleneni veremediğini ortaya koydu. Çin’de bir enerji firmasıyla yapılan saha çalışması, bu teknolojilerin yalnızca teknik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyolojik sorunlara da yol açtığını gösteriyor.
Yapay Zeka, Temsilcilerin İş Yükünü Artırıyor
Araştırmaya göre, yapay zeka sistemleri özellikle sesli konuşmaları yazıya dökerken ciddi hatalar yapıyor. Müşterilerin aksanları, hızlı konuşmaları ve karmaşık sayısal ifadeler, sistemin anlamlandırmakta en çok zorlandığı unsurlar arasında yer alıyor. Ayrıca, eş sesli kelimeler ve dilin akışındaki ince farklar, AI destekli sistemlerin anlam hataları yapmasına neden oluyor.
.jpg)
Bu da müşteri temsilcilerinin daha fazla düzeltme yapmak zorunda kalmasına yol açıyor. Çalışanlar, zaman kazanmak bir yana, sistemin ürettiği içerikleri tekrar düzenlemek zorunda kaldıkları için iş yüklerinin arttığını ifade ediyor. Öte yandan, yapay zekanın duygu tanıma becerileri de güven vermiyor. Sıradan konuşmaların bile öfke ya da memnuniyetsizlik gibi yanlış duygularla etiketlendiği belirtiliyor.
Teknoloji, Stresi Artırıyor ve Güvensizlik Yaratıyor
Çalışmada, temsilcilerin müşterinin ruh halini anlamada hâlâ deneyimlerine güvendikleri ve AI analizlerini yetersiz buldukları belirtiliyor. Dahası, bu sistemlerin içerik üretiminde yaptığı anlamsal hatalar ve gereksiz tekrarlar, çalışanların işi devralarak düzeltmesine neden oluyor. Bu da teknolojinin verimlilik getirmek yerine iş akışını yavaşlattığını ortaya koyuyor.
Ayrıca teknolojik entegrasyon, çalışanlar arasında stres ve güvensizlik yaratıyor. İşini kaybetme korkusu, performanslarının sistemler tarafından değerlendirilmesi ve AI destekli araçların hatalı analizleri, çalışan psikolojisini olumsuz etkiliyor. Birçok temsilci bu sistemlere karşı ciddi bir direnç gösteriyor.

Müşteriler de Memnun Değil: Yapay Zeka Güvensiz Bulunuyor
Yalnızca çalışanlar değil, müşteriler de AI tabanlı çağrı sistemlerinden memnun değil. Araştırmada, birçok kullanıcının aşırı otomasyon içeren hizmetleri reddettiği belirtiliyor. Müşteri hizmetlerinde insan dokunuşunun hâlâ önemli olduğunu vurgulayan rapor, bu tür projelerin yüzde 40’ının önümüzdeki yıllarda iptal edileceğini öngörüyor.
Yani, yapay zekanın çağrı merkezlerine entegrasyonu hâlâ ciddi bir sınavdan geçiyor. Sadece teknik değil, duygusal zekâ ve empati gibi insan faktörlerinin yerine konulamayacağını gösteren bu araştırma, şirketlerin teknoloji yatırımlarında daha dengeli adımlar atması gerektiğini ortaya koyuyor.