Teknoloji devi Meta, sosyal medya platformlarını bir adım ileriye taşıyacak yeni bir özellikle gündemde. Artık Messenger, Instagram ve WhatsApp, yapay zekâ destekli sistemleriyle kullanıcılarla otomatik olarak sohbet başlatabilecek. Bu yenilik, kullanıcı deneyimini kişiselleştirmek ve platformda geçirilen süreyi artırmak amacıyla geliştiriliyor.
Yapay Zekâ Nasıl Çalışıyor?
TRT Haber’in aktardığına göre, bu yenilikçi sistemin temelinde Alignerr tarafından hazırlanan veri yönlendirme yönergeleri bulunuyor. Meta ile iş birliği yapan Alignerr, özelleştirilebilir yapay zekâ botlarının eğitilmesi ve gelecekte kullanıcılarla proaktif biçimde iletişim kurmasını sağlamak için çalışıyor.

Sistemin işleyişi oldukça dikkat çekici:
- Yapay zekâ, kullanıcının daha önce başlattığı sohbetleri analiz ediyor.
- Bu analiz doğrultusunda kişiye özel mesajlar oluşturuluyor.
- Ancak, mesajlaşma özelliği yalnızca belirli koşullar sağlandığında devreye giriyor.
Örneğin, Meta AI, yalnızca son 14 gün içinde kullanıcı sohbet robotuyla en az bir kez etkileşime geçmişse mesaj gönderebiliyor. Ayrıca en az beş mesajdan oluşan bir konuşma geçmişi olması gerekiyor. Bu sınırlamalar, kullanıcıların istek dışı mesaj bombardımanına maruz kalmaması için eklenmiş.
Amaç Ne? Kullanıcı Bağlılığını Artırmak
Meta sözcüsünün TechCrunch’a verdiği bilgiye göre bu sistemin ana hedefi, kullanıcılarla “kendiliğinden” tekrar bağlantı kurmak. Başka bir deyişle, Meta bu özellik ile kullanıcıların dikkatini yeniden platforma çekmek, etkileşimi artırmak ve sadakati güçlendirmek istiyor.
Bu noktada Meta AI Studio devreye giriyor. Kullanıcılar, bu platform sayesinde kendi deneyimlerine özel botlar oluşturabiliyor. Bu botlar da gelecekte, belirli bir senaryo ya da tetikleyiciye bağlı olarak kullanıcıya ilk mesajı atan sistemler hâline gelebilecek.
Yeni Özellikler, Yeni Tartışmalar
Yapay zekânın bu kadar içselleşmiş şekilde sosyal medya platformlarına entegre edilmesi, kaçınılmaz olarak bazı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Özellikle kullanıcı mahremiyeti konusu bu bağlamda ön plana çıkıyor.
- Kullanıcılar, yapay zekâ ile yaptıkları sohbetleri “keşfet” sekmesinde paylaşabiliyor.
- Ancak bu durum, kişisel bilgilerin istemeden ifşa edilmesine neden olabiliyor.
- Meta, spam mesajlara karşı filtreleme mekanizmaları geliştirdiklerini savunsa da, bazı kullanıcılar için bu tarz mesajlar hâlâ rahatsız edici olabilir.

2025 başında WhatsApp platformuna da entegre edilen bu sistem, özellikle mesajlaşma uygulamalarındaki kullanıcı deneyimini yeniden tanımlayabilir. Ancak bu yeni dönemde dengeyi korumak, yani hem kullanıcı ilgisini canlı tutmak hem de mahremiyeti gözetmek Meta’nın en büyük sınavı olacak gibi görünüyor.
Gelecekte Bizi Ne Bekliyor?
Görünen o ki Meta, sosyal medya deneyimini sadece bir paylaşım alanı olmaktan çıkarıp, aktif etkileşimli ve kişiselleştirilmiş bir dijital asistan düzeyine taşımayı hedefliyor.
- Otomatik sohbet başlatan botlar,
- Sticker önerileri,
- Görsel düzenleme önerileri,
- Kişisel yapay zekâ asistanları…
Tüm bu gelişmeler, sosyal medya kullanımını daha “kişisel” hâle getirirken, aynı zamanda kullanıcıları daha fazla platform içinde tutma amacı taşıyor. Ancak kullanıcılar, bu gelişmeleri kendi mahremiyetleriyle uyumlu bir biçimde deneyimlemek istiyor. Dolayısıyla Meta’nın yol haritası kadar şeffaflığı ve kullanıcıya sağladığı kontrol seçenekleri de önem taşıyor.