Yapay zekanın hızla büyüyen dijital devrimi, sadece teknolojik alanlarda değil, küresel enerji kaynakları üzerinde de ciddi baskılar yaratıyor. Veri merkezleri, yapay zekanın arkasındaki görünmeyen motor gücünü sağlarken, bu merkezlerin enerji tüketimi artık sınırları zorlayacak düzeye ulaşmış durumda. Joule dergisinde yayımlanan çarpıcı bir analiz, gelecekte yaşanabilecek büyük çaplı enerji krizlerine dair ciddi uyarılar içeriyor.
Veri Merkezleri Alarm Veriyor: Tüketimin Yarısı Yapay Zekaya Gidiyor
Yeni analizlere göre, yapay zeka teknolojileri, günümüzde veri merkezlerinin harcadığı enerjinin yaklaşık %20’sini tüketiyor. Ancak uzmanlar bu oranın yıl sonuna kadar %40’a ulaşabileceğini, yani merkezlerdeki elektriğin neredeyse yarısının yalnızca yapay zekaya ayrılacağını öngörüyor. Bu, hem enerji tedarik zincirlerini hem de sürdürülebilirlik hedeflerini tehdit ediyor.
Bitcoin’den Daha Tehlikeli Bir Tüketim Modeli
Digiconomist kurucusu Alex de Vries-Gao tarafından kaleme alınan rapor, yapay zekanın enerji iştahının Bitcoin madenciliğini çoktan geride bıraktığını ortaya koyuyor. De Vries-Gao’ya göre, “Bitcoin madencileri bugünkü seviyeye ulaşmak için milyarlarca dolar harcadı. Ancak Google, Microsoft gibi teknoloji devlerinin yapay zekaya yatırdığı para bu miktarın çok üzerinde.” Bu fark, yapay zekanın çok daha hızlı büyüyerek daha büyük bir tehdit oluşturduğunu gösteriyor.

İklim Hedefleriyle Çelişen Bir Gelişim
Söz konusu enerji tüketimi yalnızca sayılardan ibaret değil; aynı zamanda çevresel etkiler açısından da endişe verici. Örneğin, Google’ın 2024 Sürdürülebilirlik Raporu’na göre şirketin sera gazı salımı 2019’dan bu yana %48 oranında arttı. Bu artışın temel nedeni olarak da yapay zekaya dayalı sistemler gösteriliyor.
Tüketim Rakamları Ürkütücü Boyutlarda
Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre, sadece 2024 yılı içinde veri merkezleri 415 TWh elektrik tüketti. Bu, neredeyse Suudi Arabistan’ın yıllık tüketimi kadar. 2030’a kadar bu rakamın 900 TWh’yi geçeceği tahmin ediliyor. Her ne kadar bu tüketimin ne kadarlık kısmının doğrudan yapay zekaya ait olduğu net olarak bilinmese de, yapay zekanın en büyük enerji tüketicilerinden biri olduğu kesin.
Şeffaflık Sorunu: Teknoloji Devleri Verileri Gizliyor
Bir başka büyük sorun ise enerji verilerine ilişkin şeffaflık eksikliği. Google ve diğer büyük teknoloji şirketleri, sistemlerinin ne kadar enerji tükettiğine dair detaylı bilgileri kamuoyuyla paylaşmıyor. Bu durum, yapay zekanın gerçek enerji maliyetini anlamayı zorlaştırıyor. Uzmanlara göre, yapay zeka “gizli enerji canavarı” olarak nitelendirilebilir.
Donanım Üretim Zinciri de Risk Altında
Alex de Vries-Gao, analizinde veri merkezlerinden ziyade donanım üretim zincirine odaklanmış. Özellikle TSMC gibi şirketlerin üretim kapasitesi, bu enerji açlığında belirleyici rol oynuyor. TSMC, Nvidia, AMD ve Google gibi devlere yapay zeka çipleri sağlıyor ve bu üretimin artırılması, doğrudan daha fazla enerji tüketimi anlamına geliyor.

2025’te İsviçre Kadar Enerji Tüketecek
Mevcut üretim seviyesi korunursa, yapay zeka sistemleri 2025 yılında 82 TWh enerji tüketecek. Bu miktar, İsviçre’nin yıllık elektrik tüketimine eşit. Donanım üretiminin artması halinde bu miktarın daha da yükselebileceği belirtiliyor. Böyle bir durumda, veri merkezlerinin toplam enerji ihtiyacının %50’sine yakını yalnızca yapay zekaya gidebilir.
Enerji Tüketimi Tahminlere Dayalı Ama Tehdit Gerçek
Google’ın daha önceki verilerine göre, 2022 yılında makine öğrenimi sistemleri, veri merkezlerinin enerji tüketiminin %10-15’ini oluşturuyordu. Ancak o tarihten bu yana Gemini gibi daha da güçlü sistemler devreye girdi ve bu da tüketimin arttığını gösteriyor. Ne var ki, güncel veriler paylaşılmadığı için durumun ciddiyeti ancak tahminlerle ölçülebiliyor.