Yeni ses teknolojisi sayesinde artık kalabalıkların içinde, yalnızca bir kişinin duyabileceği sesler üretmek mümkün hale geliyor. Bilim insanları, ses dalgalarını sadece belirli bir noktada duran bir kişinin duyabileceği şekilde yönlendiren bir teknoloji geliştirdi. Diğer insanlar ise bu sesi duymuyor.
İnsan Kulaklarının Duyabileceği Frekans Aralığı
İnsan kulağı, yalnızca belirli bir frekans aralığındaki sesleri duyabilir. 20 Hz ile 20 kHz arasındaki sesler insan kulağı tarafından işitilebilirken, bu aralığın dışında kalan infrasonik ve ultrasonik frekanslar duyulmaz. Bilim insanları bu doğal kısıtlamayı kullanarak, ultrasonik ses dalgaları ile dikkat çekici bir teknoloji geliştirdiler. Bu teknoloji sayesinde ses dalgaları, sadece belirli bir noktada duyulacak şekilde iletilebiliyor. Kalabalıkların arasında, bu teknolojiyle bir kişi sesin kaynağını duyarken, çevresindeki hiç kimse duyamıyor.
Penn State Üniversitesi’nden Yenilikçi Bir Gelişim
Penn State Üniversitesi‘nde yapılan bu araştırma ile, çevresindeki insanlar tarafından duyulmadan sadece hedef noktadaki kişi tarafından duyulabilen ses alanları oluşturulabiliyor. Bu da, koca bir kalabalığın içinde tek bir kişinin bir sesi duymasını mümkün kılıyor.
Ultrason dalgaları, insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frekansta gönderiliyor. Bu dalgalar, hedef noktalarına ulaşana kadar geçtikleri yoldaki insanlara duyulmaz. Ancak, sesin hedef noktasına varmasıyla birlikte, ses dalgaları normal frekanslarda duyulabilir hale gelir. Bu sayede, belirli bir kişiye özel ses iletimi yapılmış oluyor.
Teknolojinin Çalışma Prensibi
Bu teknolojinin çalışma prensibi, iki ultrason dalgasının kesişmesiyle ortaya çıkan 500 Hz’lik bir ses dalgasına dayanıyor. 40.000 Hz ve 39.500 Hz frekanslarında olan iki ultrason dalgası, hedef noktasına gelene kadar sadece taşıyıcı görevi görür. Bu dalgalar, birbirleriyle kesiştiğinde, bir 500 Hz‘lik ses dalgası meydana gelir. Bu ses dalgası, insan kulağı tarafından duyulabilecek bir frekans üretir.
Ses Dalga Yönlendirilmesi ve Meta-Yüzeyler
Ses dalgalarının yönlendirilmesi, mikroskobik meta-yüzeyler kullanılarak sağlanır. Bu yüzeyler, ses dalgalarının engellerin etrafından dolaşmasına olanak tanır. Jiaxin Zhong, bu süreci ışığın mercekte kırılması gibi açıklıyor. Böylece ses dalgaları, istenilen yönde hareket eder ve geliştirilen teknoloji sayesinde engeller aşılabilir.
Sanal Kulaklık: Gerçekten İhtiyaç Var Mı?
Araştırmacılar, bu yenilikçi teknolojiyi “sanal kulaklık” olarak tanımlıyor. Jiaxin Zhong bu terimi, sesin yalnızca bir kişi tarafından duyulacak şekilde yönlendirilmesi ve başkalarının duymaması açısından kullanıyor. Teknoloji, kulaklık takmadan bir kişinin, başkalarının duymadığı bir sesi duyabilmesini sağlıyor. Bu durum, sanatçıların ve toplantı katılımcılarının çeşitli senaryolarda ses izolasyonu sağlaması için oldukça faydalı olabilir.
Gelecekteki Potansiyel Kullanım Alanları
Bu teknoloji, konuşma sesini yaklaşık 60 desibelde 90 cm öteye iletebiliyor. Araştırmacılar bu mesafeyi artırmak için çalışmalarına devam ediyor. Teknolojinin henüz erken aşamalarda olmasına rağmen, geliştirilen sistemin birçok alanda uygulanabileceği ifade ediliyor. Ses alanları sayesinde, kişisel ses izolasyonu, etkinliklerde ses yönlendirmesi ve özel sesli deneyimler gibi birçok farklı kullanım alanı mümkün hale geliyor.